IVTA

Kardeş sitelerimiz:

IRTA
i-read.them-all.net


ISTA
i-saw.them-all.net

IATA
i-ate.them-all.net


ORKNEY GEZİMİZ

14-16 Nisan 2017

Yazı: Ayça Topallı

Fotoğraflar: İhsan Topallı



Dünyanın en kısa tarifeli uçuşu nereden nereye, biliyor musunuz? İskoçya'nın kuzey doğusunda yeralan Orkney Adaları'nın da en kuzeyindeki Westray ve Papa Westray adaları arasında, Logan Air tarafından 8 yolcu kapasiteli bir uçakla yapılıyor ve sadece 2 dakika sürüyor. Bu uçuşa katılanlara Guinness tarafından onaylı bir sertifika bile veriliyor.



Bu uçuşun İngiltere'de yaşayan bize bu kadar yakın olduğunu öğrenince Paskalya tatilini ona adamaya karar verdik. Logan Air, seferlerini esas olarak ada sakinleri için yapsa da turistler için de güzel seçenekler sunuyor. Uçuş, Kirkwall'dan başlayıp çeşitli adalarda indi/bindi yaparak yine Kirkwall'da sona eriyor. Eğer adalarda konaklamak istemezseniz uçağa sadece tur atmak için de bilet alabiliyorsunuz. Papa Westray adasında konaklama yapanlara ise uçuş bileti yarı yarıya indirimli olduğu için biz konaklamayı tercih ettik.


Ama ne uçuş ne de otel için yer ayırtabileceğimiz bir internet sitesi vardı. Rezervasyonlarımızı kadim yöntemlerle, telefon ederek hallettik. Uçuş için 10 dakika önce alanda olmamızı, görevliye adımızı vermemizi, kimlik ya da pasaporta gerek olmadığını söylediler. Otel (daha doğrusu hostel) görevlisi ise, rahat bir edayla ödemeyi varınca yapabileceğimizi söyledi. Telefonda yaptığımız bu ilginç diyaloglar, orada şahit olacağımız diğer ilginç durumların habercisi gibiydi. Heyecanla günlerin geçmesini ve Paskalya'nın gelmesini bekledik.


KIRKWALL

Kirkwall, 9 bin nüfusuyla Orkney adalarının en büyük şehri. O yüzden onun bulunduğu adaya "mainland" yani anakara diyorlar, diğerlerini ada olarak görüyorlar :)
Biz Londra'dan başlayıp Edingburgh'da aktarma yaparak Kirkwall'a vardık. İki uçak da pırpır cinsindendi, ama ikincisinin koltukları 2+1 şeklindeydi. O ana kadar bindiğimiz en küçük uçak oldu. Kirkwall havaalanı da bulunduğumuz en küçük alan sıfatını aldı, tabii şimdilik...



Adada otobüs seferleri olmasına rağmen zamanımız kısıtlı, görmek istediğimiz yer çok olunca araba kiraladık ve hemen yola düştük. Önce en doğudaki Mull Head'e gittik. Her yer yemyeşil çimenlikti ve otlayan hayvanlarla doluydu. Üreme mevsimi olmalı ki, annelerinin yanında bir sürü kuzu gördük.



Mull Head'de bir patikada yürüyen insanları takip edince şansımıza The Gloup adındaki doğa harikası deniz mağarası ile karşılaştık.



Sonrasında şehir merkezini gezmek için Kirkwall'a döndük, eşyalarımızı otele bırakıp bu kez yaya olarak dolaşmaya başladık.



En dikkate değer yapı, Vikingler'den kalma St. Magnus katedrali idi.



Şehrin küçüklüğü, binaların şirinliği, yaşamın sadeliği bize Reykavik'i çağrıştırdı.



Hızlı bir şehir turundan sonra tekrar arabaya binip bu kez en batıdaki Stormness şehrine gittik. Ara ara yağmura yakalandık, sadece fotoğraf çekmek için arabadan indik.



Bugünlük bu kadar yorgunluk yeter deyip hafif bir yemek ile yerel biralardan tadarak günü bitirdik.



Ertesi sabah uçuşumuz 11'e doğruydu. Biz de erken kalkıp güneydeki St. Margaret's Hope'a gittik. Haritada üç küçük adanın karayolu ile birleştirilmiş olduğunu fark etmiştik, o köprüleri görmeye gittik. Fırtınalı havanın etkisiyle doğa gözümüze çok vahşi göründü. Köprüler büyük taşlarla sağlamlaştırılmıştı; her yerde "geçişin üzerinde durmak yasaktır" ve "geçiş riski sizindir" uyarıları vardı. Etraftaki batık gemi kalıntıları da manzarayı tamamlıyordu.





PAPA WESTRAY

Ve nihayet beklediğimiz an geldi, 8 kişilik pırpıra binip dünyanın en kısa uçuşunu yapacaktık. Uçuştan 10 dakika önce alana gitmek yeterli oluyordu ama biz alışkanlıktan daha erken geldik. Güler yüzlü hipster Logan Air görevlisi küçük masasında yerini alınca selamlaştık, adımızı söyledik. Yanıt olarak "Check-in işleminiz tamam" dedi. Ne kimlik kontrolü, ne biniş kartı. Küçük yerde yaşamak güzel olmalıydı :)



Uçak Kirkwall'dan kalkacak, önce Westray adasına inecek, oradan Papa Westray'e uçacaktı. Kaptan diğer yolcuları ismen tanıyordu. Bizim turist olduğumuzu anlayınca bizi kokpitin hemen arkasındaki en ön koltuklara oturttu.



Kirkwall - Westray uçuşu yaklaşık 12 dakika sürdü. Sağı solu izlemekten nasıl geçti anlamadık. Westray'e indiğimizde biz uçakta kaldık, yolculardan inen binen oldu. Kaptan, rüzgar nedeniyle uçuşumuzun biraz uzayacağını, 2.5 dakika kadar süreceğini söyledi. Kalktık ve indik. Tüm anını videoya aldığımız ilk uçuş olarak tarihe geçti.



Bir çit kapıdan geçerek alandan çıktık. Alan binası da, kulübe gibi bir şey. Kirkwall havaalanı ne kadar büyükmüş meğerse...



90 kişilik adada tek hostel olduğu için bulması zor olmadı. Adanın tek bakkalı ve tek barı da hostel ile aynı binadaydı. Bakkal, günde iki kere, sabahları ve öğleden sonraları iki saat olmak üzere açılıyor ve gönüllülerce işletiliyordu. Açılış saatini bekleyip o gün için yemeklik malzemeler aldık. Adada herhangi bir kafe ya da restoran olmadığı için hostelin mutfağında kendi yemeğimizi pişirecektik.



Bar ise sadece Cumartesi akşamları 9 - 12 arasında açılıyordu, daha doğrusu, hostelin yemek salonu bar olarak kullanılıyordu. Köşede küçük bir içki dolabı vardı. Biz de tesadüfen Cumartesi günü orada olduğumuzdan bar keyfi yaşayabilecektik.
Hostelde görevli olmadığı için bir panoda hangi odada kimin kalacağı yazıyordu. Anahtarı oda kapısının üstünde bulup yerleştik ve zaman kaybetmeden kendimizi dışarı attık. Şansımıza hava güneşliydi. Yağmur yağmadığı için doğaya minnettar kalıp soğuktan şikayet etmedik. Deniz kenarı patikalardan yürüyerek neredeyse bütün adayı dolaştık. Denizin rengi o kadar güzeldi ki bir ara Maldivler'e geldik sandık.


Harika kumsalların yanısıra adanın bir kültür merkezi ve tarihi bir klisesi olduğunu öğrenmiştik. Yerlerini bulmak tabii ki zor olmadı. Her ikisinde de görevli yoktu, kapılar açıktı. İçerde TV, katalitik sobalar, içi para dolu yardım kavanozları, ve daha bir sürü eşya öylece duruyordu ve başlarına bir şey gelmemişti. Dedik ya, küçük yerde yaşamak güzel olmalıydı :)



Yaklaşık 11 km. yürüdükten sonra yorgun ama mutlu bir şekilde odamıza döndük. Konserve gıdalardan oluşan akşam yemeğimizi yiyip ortak oturma alanında zaman geçirdik.



Bar açılınca birkaç ada sakini gelip ortak bir masa yaptılar. Bar görevlisi yine bir gönüllüydü ve o da sohbete katılıyordu. Biralarımızı alırken bizle de sıcak bir şekilde ilgilendi. Ama yorgun vücutlarımız bir biradan fazlasını kaldıramadı ve uykuya teslim oldu.



Son günümüz hep göklerde geçti. Kirkwall'dan kalkıp Papa Westray'de duran şirin uçağımız, bizi de alarak North Ronaldsay adasına devam etti. Bizi hatırlayan kaptanımız, orada inenlerden boşalan ön koltuğa bizi geçirdi, böylece Kirkwall'a kadar şahane manzaralı bir yolculuk yaptık. Parıldayan güneş sayesinde irili ufaklı Orkney adalarının turkuvaz koylarının güzelliğine şahit olup hayran kaldık.



Orkney için Kuzey'in Mısır'ı deniyormuş ama biz oraya Kuzey'in Maldivler'i demeye karar verdik. Bu güzel deneyimin ardından istemeye istemeye oradan ayrıldık.

Not: Dünyanın en kısa tarifeli uçuşunda çektiğimiz videoyu IVTA Facebook sayfasında bulabilirsiniz (https://www.facebook.com/i.visited.them.all/videos/1870476743206786/).



Orkney'e gittiniz mi ya da gitmek ister misiniz?

Bu yazıya yorum yapmak ister misiniz?

Wikipedia'da Orkney: http://tr.wikipedia.org/wiki/Orkney

Geri (Gezilerimiz)